Günümüzde çoğu insan bileModern bilginin hâlâ mevcut olmasına rağmen hala bazılarının neden Tanrıya, öbür dünyaya ve ruhun varlığına inandıklarını düşünün. Ve tüm bunlar için, eski batıl sanrılara ve cahil spekülasyonlara olan inanç haricinde hiçbir sebep yoktur, insanlar böyle diyeceklerdir, ben Tanrı'ya inanmıyorum. Fakat herkes için, Tanrıya inananlar tamamen farklı görüşlere sahipler.

Inanmak için nedenler

  • Korkusu. Birçok kişi Tanrı'ya inanıyorlar, çünkü ondan korkuyorlar. Bazen, kendilerini bile kabul etmeye muktedir güçleri yoktur. Böyle bir korku belki de yatağının altında saklanan hayali canlılardan korkan bir çocuğun korkusu ile karşılaştırılabilir. Böyle bir korku üzerine, Tanrı hakkındaki fikirler, evrensel bir adaleti garantör olarak alıyor. Her şeyden önce, Tanrı'ya itaatsizlik edenlere uygulanan sınırsız güce sahip olan Tanrı'dır. Ve insanların Tanrıya niye inandıklarını tahmin edebilirsiniz, çünkü her zaman korkuları daha da büyümesine neden olan "Bak Tanrı cezalandırır" ifadesini tekrarlarlar.
  • Mükemmellik. Tanrıya inanmak için bu sebep, Tanrı'nın dünyamızın hiyerarşik piramidinden çıkartılmaması durumunda yerinin insanın eline geçeceği anlayışına dayanmaktadır. Ve bu da hepimizin aynaya bakıp kendimizi mükemmeliğin sınırı olduğumuzu söylememiz gerektiği anlamına geliyor. Fakat bu tanıma yeterince zordur, çünkü herkes kendisini böyle kabul etmez. Bu nedenle, Tanrı'ya niçin inandığımı düşünmek ve neden mükemmel olmadığımızı düşünmek daha kolalıyor, çünkü her kişi onu farklı kılıyor, ancak onu mükemmel olarak görüyor.

Kuşkusuz, insanlar inanma hakkından mahrum edilemezlerne istediklerini, ancak başkalarının çıkarları etkilenene kadar bütün bunlar. Onları yasaklayamaz ve bu iman doğrultusunda gruplar halinde birleşemezsiniz.

Tanrıya inanır mısın

İncil'i ayrıntılı olarak inceledikten sonra, üçTanrıya inanmayan ana gruplar. Bunlar Helen'ler, Yahudiler ve Yahuller'dir. Heretics hala var, ama yine de Allah'a iman olarak kabul edilir, ancak Tanrı'ya inanma görüşleri biraz çarpıktır.

Ve şimdi her bir grup hakkında kısaca:

  • Yunanlılar. Bu insanların ibadet ettikleri kötülükleri var ve bunların en önemlisi gurur. Tüm güçleri, zihinlerini kendi tanrılarının sıralamasına yükseltirken Hellenleri entelektüel çalışmalara harcıyor. Konuşmalarda, Yunanlılar bilimsel gerçeklere ve kişisel gözlemlere çok dikkat ediyorlar. Ve konuşma bir anlaşmazlığa dönüşürse, taktikleri ironik-alaycı bir tarzda. Onlara göre, gerçek önemli değildir, ancak yalnızca bu konuyla ilgili bilgilerini göstermek önemlidir. Fakat unutmamalıyız ki, bilim adamları Tanrı'ya inanır ve birçoğu da varlığını ispatlamaya çalışmaktadır, fakat kesinlikle hepsini değil.
  • Yahudiler. İlahi güvenini yitirmiş, küstah insanlar kabul edilir. Yahudiler Tanrı'yı ​​reddetmelerine rağmen, herkes kendi koruması altında olduklarına inanmaktadır. Onların güvenleri, hepsinin büyük bir amaç uğruna yaşamasıdır. Ne ahlaka, ne de diğer insanlara rehberlik etmeye ihtiyaçları yoktur.
  • Yahudi olmayanlar. Bunlar, sıradan olan, endişelenen bir sürü endişeler. Işık görmüyorlar. Onların sadece Tanrı'ya inanç meseleleri hakkında düşünecek vaktleri yok, çünkü bunları önemli olaylardan uzaklaştıran aptallık olarak görüyorlar.

ateizm

Muhtemelen bir cümleyi duymuşsundur, örneğin,"Ben Tanrıya inanmıyorum, ben bir ateistim." Ateistler, Tanrı'nın ve ruhun varlığını ve dünyanın yaratıldığını tanımayan insanlardır. Onlar sadece din veya inançla bağlantılı olan her şeyi tanımıyorlar. Ateistler tüm insanlara kim olduğunu, nerede ve neden olduğunu anlamak için adarlar. Bazıları sonunda, vahiy veya anlayış aldı. Bunu onlara inanmaya başlayan insanlara anlattılar ve eğer belli bir kişi onu inandırmayı başarabilseydi, Tanrı'ya inanmayı bıraktıysa, o zaman minimum planın yerine getirilmiş sayılırdı. Böylece dinler ve hatta dalları oluşturuldu. Her zaman, hiçbir şeye inanmak istemeyen insanlar da vardı. Onlar sadece deli olarak kabul edildi. Onların ifadeleri, her şeyin göründüğünden çok daha basit olduğu gerçeğine kaymıştı ve mezarın ötesinde ve ötesinde doğaüstü hiçbir şey yoktur. Evren kendi başına var ve insan sadece gezegenlerden biri tarafından yaratılmış, rastgele ve gereksiz bir yaratıktır. Bu ateisttir.

Ancak dünyamızda herkesin kişisel bir meselesi olarak görülüyor,ne inanmalı ve ne değil, çünkü her insanın vicdan özgürlüğü vardır. Yolunuzu seçmekte özgürsünüz ve bu her insanı benzersiz ve bireysel kılan şeydir.

Yorumlar 0